Ana sayfa Ekonomi Dünya Trump ticaret savaşı başlattı

Trump ticaret savaşı başlattı

ABD yönetimi ithal çelik ve alüminyuma vergi uygulama kararıyla potansiyel olarak ticaret savaşını da başlatmış oldu.  Fortune.com’da yer alan haberde bu yeni süreç mercek altına alınıyor. Beyaz Saray’ın kararı uyarınca, çelik ithalatına yüzde 25, alüminyum ithalatına ise yüzde 10 vergi uygulanacak. Trump’ın perşembe günkü bu açıklaması borsaların yalpalamasına yol açarken, Kanada ve AB’den de misilleme tehditleri geldi.

Bu vergiler niçin gündeme geldi?
ABD dünyanın en büyük çelik ithalatçısı; onu ikinci sırada Almanya ve üçüncü sırada da Güney Kore izliyor. Dahası, ABD son on yılda ihraç ettiğinden çok daha fazla çeliği ithal etti. Halen ihracatının dört katı bir çelik ithalatı söz konusu. ABD’de çelik üretimi 2014 ila 2016 yılları arasında yüzde 11 oranında gerilerken, talep ise artışta. Çelik üretimi yılın ilk üç ayında yüzde 3 oranında arttı, ancak talepteki artış bundan çok daha fazla.

ABD yönetiminin bu dönemle ilgili istatistiklerine göre, talep ve üretim arasındaki boşluğu dolduran başlıca ülkeler Kanada, Brezilya, Güney Kore, Meksika, Brezilya ve Rusya. Hindistan, Rusya ve Tayvan ise ABD’ye ihracatı hızla artan ülkeler. Ayrıca burada kolektif olarak önemli bir oyuncu konumundaki AB’yi de unutmayalım.

Öte yandan, ABD alüminyum endüstrisi ise son 25 yılda önemli derecede küçüldü; faal dökümcü sayısı 23’ten beşe geriledi. Daha da kötüsü, bu dökümhanelerden yalnızca birisi ABD savunma sanayisinin savaş uçakları üretmek için kullandığı yüksek nitelikli ürünü ortaya koyabiliyor.
ABD’ye en çok alüminyum ihracatı yapan ülkeler Kanada, Rusya, BAE ve Çin. Yine Avrupa da önemli bir oyuncu.

Başkan Donald Trump başkanlık kampanyası sırasında ABD’nin çelik ve alüminyum imalatını canlandırma sözü vermişti. Ancak “Amerikan malı satın al” talimatı sorunu çözmedi ve 2017 yılı sonunda Amerikalı çelik işçileri hâlâ işten çıkarılıyordu.

Trump geçen yıl nisan ayında çelik ve alüminyum ithalatındaki açığın ulusal bir güvenlik sorunu olup olmadığını belirlemek amacıyla “Section 232” yasasını işletmeye başladı. Bu yıl ocak ayında, ticaret bakanı Wilbur Ross ithalatın kısıtlanmasına yönelik bir dizi opsiyonu başkana sundu. Bu opsiyonlardan biri de yeni vergilerin uygulanmasıydı.

Ancak bu tür ithalat gümrük vergilerinin uygulanmasında iki risk vardır. Birincisi bundan etkilenen ülkeler misillemede bulunabilir. İkincisi ABD’deki üretim yetersiz kaldığında, çelik ve alüminyum kullanılarak üretilen ürünlerin fiyatları otomatikman artacaktır.

AB, ABD’nin bu adımına tepki göstermekte gecikmedi. Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker, AB yetkililerinin gelecek günlerde buna karşı önlemleri gündeme getireceklerini söyledi. Juncker, “endüstrimiz Avrupa’daki binlerce istihdamı etkileyecek olan haksız kararlara maruz kalırken, biz de kollarımızı kavuşturup, oturamayız” dedi.
Kanada da benzer bir cevap vereceğini belirtti. Üstelik Kanada yalnızca ABD’ye ihracat yapmıyor aynı zamanda ABD’de üretilen çeliğin de yarısını alıyor. Avrupalılar da şimdi Jack Daniels viski ve Harley Davidson motosiklet gibi ithal kalemlere vergi uygulayabilirler.
Bu oyundaki uluslararası oyuncuların büyük bir bölümü yalnızca ABD’ye çelik ihraç etmedikleri için zarara uğramayacak; aynı zamanda ürünlerini başka yerlere satmaya çalışan başta Çin olmak üzere daha büyük ihracatçılarla da uğraşmak zorunda kalacak.

Kısacası Trump’ın adımı bir domino etkisi yaratarak, ülkelerin kendilerini korumak için art arda vergi uygulamalarının yolunu açabilir.

Nitekim Avrupa Komisyonu başkan yardımcısı Jyrki Katainen “iki cepheyle ticaret savaşı yürüteceğimiz bir durumla karşı karşıya kalabiliriz” diyor.

Çin ise Trump’ın bu adımına henüz resmi bir cevap vermedi.

BİR CEVAP BIRAK

Please enter your comment!
Please enter your name here