Siz çok yaşayın sn Kelebek ve sn balaban sözü nereye getireceğimi çok güzel anlamışsınız. Ancak oraya gelmeden önce açıklığa kavuşturulması gereken noktalar var.
Herkezin bildiği gibi bir hastalık önce teşhis gerektirir. Tedavi daha sonra gelir. Önce bakalım bu hastalık nasıl bir hastalıktır. Acaba nezle, grip gibi tedavi edilecek bir hastalık mıdır? Yoksa tedavisi olmıyan bır kanser çeşidi midir?
Buraya kadar hastalığın belirtilerini saydım. Bu belirtiler 'nereden kaynaklanıyor?' sorusunu sormadan hemen 'ne yapabiliriz?' sorusuna geçersek hem anlaşamayız hemde doğru tedavi yöntemi tesbit edemeyiz.
'Nereden kaynaklanıyor?' sorusunun başına İnsan doğası koyarsak doğru yerden başlamış oluruz diye düşünüyorum.
Burada hemen akla gelen iki özellik vardır. Birincisi yaşama içgüdüsü değeri üreme içgüdüsü.
İnsanlar da diğer canlılar gibi dünyaya geldiği andan itibaren bir yaşam mücadelesi içine girer. Yani insanlar bir şekilde yaşıyacaklardır. İnsanlara örn. 'Sen enerji tüketiyorsun? Niye çöp üretiyorsun? Niye bukadar uzun süre yaşıyorsun?' diyemiyeceğimiz gibi. Yine insanlara 'Niye ürüyorsun?' diyemeyiz.
Bu açıdan sorunumuza bakınca, Örn. giderek artan enerji ihtiyacının bir nedeninin insanların çoğalması ve ömürlerinin uzaması neden olmaktadır.
....
Devam etmek üzere....