Plitvice Gölleri
http://tatil.milliyet.com.tr/plitvic...45/default.htm
|
|
Mardin gezilecek çok güzel bir yer
kebabı dünya harikası
yemekler muhteşem enfes leziz mükemmel hatta mükemmel ötesi
Plitvice Gölleri
http://tatil.milliyet.com.tr/plitvic...45/default.htm
Doğal güzelliği ile ziyaretçileri büyüleyen Karagöl,şehir hayatının stresinden uzaklaşmak isteyenlere de alternatif sunuyor.
Artvin'in Borçka ilçesi sınırlarında yer alan Karagöl, sonbaharda sarı, kırmızı ve kahverenginin, yazın ise ağırlıklı olarak yeşilin binbir tonunu bünyesinde barındırıyor. Türkiye'nin saklı cennetlerinden biri olarak gösterilen Karagöl, Kuzey Anadolu Dağları'nın devamı niteliğinde olan Karçal Dağları'nın kuzeybatısında yer alıyor.
İlçe merkezine 27 kilometre mesafedeki göle, Muratlı Barajı'nın kıyısından geçen kara yolu, ardından da Camili yolu güzergahı takip edilerek gidiliyor. Çevresi sık ormanlarla çevrili gölün buunduğu yörede metrekareye 3-4 çiçek çeşidi düşüyor.
İlkbaharın gelmesiyle birlikte bölgede dikkat çeken yeşilin her tonu, ziyaretçileri adeta büyülüyor. Özellikle şehrin ve iş yaşantısının stresinden uzaklaşıp, doğayla baş başa vakit geçirmek isteyenler ile fotoğraf tutkunları yöreye akın ediyor.
Karagöl, tur şirketlerinin de listelerinde yer alıyor. Pek çok tur şirketi Doğu Karadeniz gezilerinde, müşterilerini mutlaka Karagöl'e götürüyor. Ziyaretçi sayısında tatil günlerinde artış gözleniyor.
http://www.buyuyenturkiye.com/haber/...er-tonu-burada
Yeraltı şehirleriyle ünlü olan Nevşehir'de yeni bir heyecan yaşanıyor.
http://fotogaleri.haberler.com/yeni-...ri-kesfedildi/
Van'ın Başkale İlçesi'nin Dereiçi Köyü'nde bulunan travertenler, sahip olduğu güzelliği ile görenleri etkiliyor.
Bölgede meydana gelen çatışmalar yüzünden neredeyse unutulmaya yüz tutan Dereiçi travertenleri, çözüm süreci ile birlikte yeniden ziyaretçilerin akınına uğramaya başladı. Travertenleri gezip bölgede piknik yapan gönül elçileri, manzaraya hayran kaldıklarını söyledi.
Van şehir merkezine 150, ilçeye ise 35 kilometre uzaklıkta bulunan Dereiçi Köyü'nün üst tarafında bulunan travertenler, bölgede başlayan huzur ortamı ile birlikte yeniden ziyaretçi ağırlamaya başladı. 1997 yılında köyün yakınında bulunan Akçalı Jandarma Karakolu'nun PKK'lıların saldırısına uğraması ve bu saldırıda 2'si uzman 7 askerin şehit olmasından sonra ziyaretçilerin uğramadığı Dereiçi travertenlerinin toplu olarak ilk ziyaretçileri, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın projesi kapsamında Kaymakamlık tarafından oluşturulan 10 kişilik Gönül Elçileri grubu oldu.
Gönül Elçileri grubu, sabah saatlerinden itibaren gittikleri travertenlerde şifalı sularda yürüyüp piknik yaptı. Pamukkale'yi aratmayan güzelliği ile travertenlere hayran kaldıklarını anlatan Başkale Kaymakamlığı Gönül Elçisi Koordinatörü Sosyal Hizmet Uzmanı Fadime Soylu, bölgeyi ilk defa gördüğünü anlattı. PKK'nın bölgeden çekilmesinin olumlu etki oluşturduğunu belirten Soylu, "Bölgede keşfedilmesi gereken o kadar çok güzellik var ki bunların tek tek gezilmesi, tanıtılması gerekir. Buradaki travertenlerin görünüm Pamukkale'ye çok benziyor. Karşılaştığımız manzaraya hayran kaldık. Herkesin buraları görmesini istiyoruz. Bölge artık turizme kazandırılmalı" diye konuştu.
Kaynak: DHA
http://www.haber7.com/mimari/haber/1...-degil-baskale
Kırıkkale'nin Karakeçili ilçesi Büklükale mevkisinde yapılan kazılarlarda, geçmişi M.Ö 2000 yılına kadar dayanan bir şehir gün ışığına çıkarılıyor.
Kırşehir Ahi Evran üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Kazı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Kimiyoshi Matsumura yaptığı açıklamada, Büklükale ören yerindeki kazı çalışmalarına Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 2009 yılında başlandığını söyledi.
Ören yerinin aşağı şehir ve yukarı şehir olmak üzere iki arkeolojik alandan oluştuğunu ifade eden Matsumura, kale denilen kayalığın tepesinde kazı çalışmaları yapılarak bu bölgenin tarihinin ortaya çıkarılmasının hedeflendiğini kaydetti.
Bugüne kadar yapılan kazılarda 1. katta Osmanlı dönemi, 2. katta Demir Çağı, 3. katta Geç Tunç Çağı, 4. katta Eski Tunç Çağı olmak üzere dört kültür katı tespit edildiğini vurgulayan Matsumura, şöyle devam etti:
"Özellikle 3. katta bulunan Anadolu'da ilk cam eser olabilecek cam şişe ve Hitit İmparatorluk dönemine tarihlenen çivi yazılı tablet önemli buluntular arasında. Aşağı şehirde yapılan jeomanyetik araştırmalarda, Hitit dönemine ait şehir suru ve kapısı da tespit edildi. Böylece, Büklükale'nin M.Ö. 2. bin yılın ikinci yarısında, yani Hitit İmparatorluk Çağı'nda önemli bir şehir merkezi olduğu açığa çıkarıldı."
"KAZILARIN BİTMESİ 50-100 YIL SÜREBİLİR"
Hititlerden kalan bu şehirle ilgili buluntuları gün ışığına çıkarmak istediklerini anlatan Matsumura, "Şehir sadece tepeden ibaret değil. Tepenin alt taraflarında da bir şehir olduğunu düşünüyoruz. Kuzey-güney yönünde 600 metre, doğu-batı yönünde ise 500 metre olan büyük bir şehir. Bunun için bu araştırmaların, kazıların bitmesi 50-100 yıl sürebilir. Biz de mümkün olduğu kadar buradaki çalışmaları devam ettirmek istiyoruz" diye konuştu.
Matsumura, şu ana kadar yapılan kazılarda bölgede büyük bir bina tespit ettiklerini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu binanın başta Hitit dönemine ait olduğunu düşünüyorduk. Kızılırmak'a bakan kısımda 7 metre yüksekliğinde büyük taşlarla yapılmış olan bir duvar bulduk. Bu kalıntıların hepsinin Hititlere ait olduğunu düşünüyorduk. Ancak bu binanın yaklaşık M.Ö 2000 yılında inşa edilerek, M.Ö 1600 yılına kadar kullanılmış olduğunu yani bu mimarının Hititler'den önceye ait olduğunu tespit ettik. Yine burada M.Ö 600'lü yıllara ait kültürlerin olduğunu belirledik."
Kayaların üzerinde Kızılırmak'ta köprü kurmak için açılan delikler tespit ettiklerini belirten Matsumura, bu noktanın Kızılırmak Nehri'nin en dar yeri olduğunu, bunun için bölgede her dönemde ticaret yapıldığını tahmin ettiklerini kaydetti.
Matsumura, bu şehrin buradan geçen ticareti kontrol ederek, tüccarlardan aldığı vergilerle bu yerleşim alanını kurduğunu dile getirerek, "Burada ticaret mallarının üzeri seramikle kapatılmış ve mühürlenmiş olan parçaları çıkıyor. Bu da ticaretin burada yoğun olduğunu gösteriyor" diye konuştu.
Matsumura, kazılarda çıkan eserlerin Kaman Kalehöyük Arkeoloji Müzesi'nde sergilendiğini de sözlerine ekledi.
Kaynak: AA
http://www.haber7.com/kultur/haber/1...sigina-cikiyor
UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Pamukkale’de yapılan yatırımlarla yabancı turist sayısı ve çeşitliliği artış gösteriyor.
Denizli’de ‘beyaz cennet’ diye adlandırılan Pamukkale'de son yıllarda yatırım ve çevre düzenlemeleri alanında önemli çalışmalar yapıldı. Kazı ve restorasyon çalışmalarıyla birlikte tanıtım çalışmalarını da artıran Pamukkale, dünyanın dikkatini çekmeyi başardı. Pamukkale, termal sularıyla, travertenleriyle, arkeolojik sit alanlarıyla çok önemli bir merkez haline geldi.
Pamukkale’de Mayıs ve 20 Haziran itibarıyla geçen yıla göre yüzde 25'lik bir yabancı turist artışı yaşandı. Geçen yılın ilk 6 ayına göre de yüzde 10,25 oranında artış oldu. Önümüzdeki aylarda bu rakamın daha da artacağı öngörülüyor.
Pamukkale'ye yurt dışından bu yıl ilk defa Gürcistan, Hırvatistan ve Slovakya'dan turistler ziyarete gelmeye başladı. Söz konusu ülkelerden acentelerin tur düzenlemesi bölgeye olan cazibeyi artırdı.
Öte yandan kentte son dönemde yapılan çalışmalarda Hierapolis Antik Kenti'ndeki tiyatronun restorasyonu tamamlandı. Hz. İsa'nın 12 havarisinden biri olduğu belirtilen St. Philippus'un mezarı ve kilisenin restorasyon çalışmaları devam ediyor. Kiliseye ulaşılan kutsal yolun köprüsü de yapıldı. Anadolu'nun en büyük nekropolü olan Hierapolis mezarlığında da kazılar sürüyor.
http://www.buyuyenturkiye.com/haber/...cazibesi-artti
Şanlıurfa’da aşırı yağışlar nedeniyle göçüğün meydana geldiği Urfa Kalesi’nde yerleşim yeri ortaya çıktı.
Şanlıurfa Kalesi’nde Nisan ayında aşırı yağışlar nedeniyle göcük meydana geldi. Göcükle ortaya çıkan kemer yapının izlerini takip eden Şanlıurfa Müze Müdürlüğü, tarihe ışık tutacak çok sayıda kalıntıya ulaştı. 6 çapraz köşeden oluşan iki ayağın taşıdığı alanda Roma ve Eyyubiler dönemine ait olduğu tahmin edilen yerleşim yeri günyüzüne çıktı.
Cephanelik olabileceği tahmin edilen alanda 10 metre derinliğinde bir su kuyusuna da rastlandı. Kazılarda yeni yapıların yanı sıra mancınık güllesi, sarnıç ve bronz eserler de bulundu.
Yeni çıkan alanla ilgili proje çalışmaları başlatıldı. Ortaya çıkan mekanda yapılan restorasyonun ardından alan halka açılacak.
http://www.buyuyenturkiye.com/haber/...u-ortaya-cikti