Anlayabildiğim kadarıyla şöyle planlamışlar; 2013-2014-2015 yıllarında FETÖCÜ subayları İstanbul ve Ankara' daki bazı birliklere tayin yoluyla atayarak yoğunluk oluşturmuşlar. Amaç İstanbul ve Ankara' yı kontrol etmek. İstanbul' daki kalkışma genel anlamda Ankara' dakinden daha kanlı.
Ankara' dan başlayalım. Mamak Tugaydan 16 adet tank çıkartabiliyorlar, çünkü gelen personel ona yetiyor. Tank Taburundan oluşturulan bu birlik Genelkurmaya giden birlik, tanklar M60T. Günler öncesinden Kilis'e kaydırılma durumu olduğundan zaten birlik intikale hazır. Sonraları Zırhlı Birlikler Tümeninden tank çıkartamayınca, 1 tankı Cumhurbaşkanlığı Külliyesine yolluyorlar. Lakin geçen zaman içerisinde uyanan tank mürettebatı Uzman Çavuşlar tamam deyip, İstanbul yolundan Mamak Tugaya geri kaçıyorlar. O gece İstanbul yolunda tek başına giden tank o.
Mamak Tugayın Piyade Tabur Komutanı ise, aslında Genelkurmaya tayin olup ilişik kesmiş durumda. O gece tekrar ben Tabur Komutanınız oldum deyip taburun başına geçiyor. 4-5 Tekerlekli Araç(Mercedes, Landrover) ve 4-5 ZPT/ZMA ile bu birlik Emniyet Genel Müdürlüğüne giden birlik. Nizamiyeden çıkarken, henüz kışlaya yeni gelen bir Sözleşmeli Bölük Komutanını da nerde kaldın diyerek yanına alıyor. Emniyet Genel Müdürlüğüne vardıklarında, polislere ateş açılmasını emrediyor. Söz konusu Bl.K. emri reddedince, Tb.K. Bl.K.' nı boynundan vuruyor. Bl.K.' nın vurulduğunu gören kendi Asb. tabancasını çekip Tb.K.' nı vuruyor. Tb.K. yaralı vaziyette Asb. da vuruyor. Darbeciler bu kanlar içindeki 3 yaralıdan Tb.K.' larını alıp hastaneye yetiştiriyorlar, kurtuluyor, lakin diğer ikisi orada şehit düşüyor. Bu darbeci hain Tb.K. Emniyet Genel Müdürlüğünde 8 polisi şehit ediyor.
Bu dışarıya çıkan 2 tabur personelin çoğu, bir intikal eğitimi ya da tatbikat olduğunu zannediyor. Bir kısmı da büyük bir terör saldırısı olduğundan şüpheleniyor. Herkeste akıllı telefon olduğundan büyük kısım sonradan uyanıyor, lakin geri de dönemiyor. (16. tank fırsatı bulur bulmaz kaçıyor.)
Bu kalan 15 tankın mürettebatı ertesi gün öğleye doğru, diğer darbecilerle birlikte teslim oluyorlar.
Aynı gece KKK Karargahı ise karmakarışık. FETÖCÜ bir Tuğgeneral elinde bir sürü mesajı birliklere yayınlamak üzere Cari Harekat Merkezine gelir. Lakin duruma uyanan (saat 23:00-24:00 sularında hiç kimse olan bitene tam manasıyla anlam veremez pozisyonunda. Yanlış hatırlamıyorsam 00:30 sularında Sn Erdoğan' ın çağrısı ve 01:00-01:30 sularında 1.Or.K.' nın beyanlarıyla olay netleşiyor. Öncesinde TSK içinde bir grubun kalkışması şeklinde duyumlar var, ama bunu o an duyan var duymayan var.) bir grup Albay, bu Tuğgeneralin mesaj çekmesini engelliyorlar ve derdest edip bir odaya kilitliyorlar, ancak telefonla hiç bir komutana da ulaşamıyorlar bu arada. Derdest edilen FETÖCÜ general kendi silahlı adamlarını çağırıp, serbest kalıyor ancak mesajları da çekemiyor.
Ertesi gün KKK Karargahını harekat merkezini bu Albaylar(darbeye karşı koyan) ve KKK Denetleme Üyeleri uzun bir süre yönetiyorlar.